Buhar kazanları, ısı ve basınç elde etmek amacıyla buhar üreten kazanlardır. İnsanlar tarafından çok eski dönemlerden beri kullanılan buhar kazanları, kazan teknolojilerinde yaşanan gelişmelere paralel olarak her geçen yıl daha modern işlevler ile donatılmaktadır. Ancak kazanların kendi özellikleri kadar, onların kullanım biçimleri de istenilen performansın elde edilebilmesi için son derece önemlidir. Kazan besleme suyu da bu doğrultuda göz ardı edilmemesi gereken hususlardan biridir. Buhar kazanları, buhar üretebilmek için sürekli olarak suya gereksinim duymaktadır. Bu su ihtiyacı ise şebeke suyu üzerine kurulmuş olan besleme sistemi ile karşılanmaktadır. Ancak şebeke sularının önemli bir kısmı sert su olarak adlandırılan niteliğe sahiptir. İçerisinde magnezyum ve kalsiyumun fazla olması, bu suların sert su olarak adlandırılmasına neden olmaktadır. Sert sular, buhar kazanları için son derece zararlıdır. Orta ve uzun vadede kazanın ve kazandaki boruların iç yüzeylerinin korozyona uğramasına neden olan sert besleme suları, kazan ömrünün kısalmasına ve verimliliğin de düşmesine neden olmaktadır.
Kazan besleme suyu sürekli olarak filtre edilmelidir. Bu flitrasyon işlemi için kullanılan çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemler arasında kazan kimyasalları en kullanışlı olanıdır. Sertlik ölçüm cihazları tarafından sürekli yapılan ölçümler doğrultusunda kazana otomatik olarak eklenen bu kimyasallar, kazandaki suyun temizlenmesine yardımcı olmaktadır. Bu durum da kazanların daha yüksek verim ile çalışmasına yardımcı olmaktadır.
Ayrıca ilginizi çekebilir: Kolorimetrik Cihaz Seçimi
Kazan Besleme Suyu
Kazan besleme suyu buhar kazanlarının kesintisiz olarak buhar üretebilmeleri için gereksinim duydukları su kaynağıdır. Besleme suları, genellikle kazanın bulunduğu alandaki su şebekesinden sağlanmaktadır. Bu durum da bir dizi olumsuzluğu bünyesinde barındırmaktadır. Kazan besleme suyu içerisinde magnezyum ve kalsiyumun fazla olması istenen bir durum değildir. Zira bu tür sular kazanların iç yüzeylerinde korozyon oluşmasına yol açmaktadır. Kazan içi korozyonu daha önce belirtilen olumsuzlukların yanı sıra işletmenin maliyet giderlerini de artırmaktadır. Çünkü korozyon ile muhatap olan kazanlarda ısınma daha geç gerçekleşmekte bu da daha fazla yakıt tüketilmesine yol açmaktadır. Bu yüzden de kazan besleme suları sürekli olarak test edilmeli ve kazanlar için ideal düzeyde olduklarından emin olunmalıdır.
Kazan Besleme Suyunun Özellikleri
Endüstriyel buhar kazanlarının kullanıldığı alanlarda bu kazanların verimli şekilde çalışabilmesi için beslenme suyunun sahip olması gereken bazı özellikler bulunmaktadır. Bu noktada suyun iletkenliğine, içerisindeki toplam çözünmüş katı madde miktarına, askıdaki katı madde miktarına, pH değerine, alkali olma düzeyine ve toplam sertliğine odaklanmaktadır. Bu değerlerin hepsinin bir arada incelenmesi ve analiz edilmesi ile kazan suyunun nitelikleri ortaya çıkmaktadır. Kazan besleme sularının kazan için uygun değerde olmaması durumunda, su yumuşatma kimyasalları ya da çeşitli cihazlar kullanılarak bu durum ortadan kaldırılmalıdır. Ancak şebeke sularının da stabil olmadığı bilinmelidir. Yani bir şebeke hattından gelen su, her zaman için aynı değerlere sahip değildir. Bu yüzden de suyun özelliklerinin sürekli olarak takip edilmesi gerekmektedir. Yumuşatma işleminin gereğinden fazla yapılması da kazan için sağlıklı bir durum değildir. Günümüzde giderek daha yaygın hale gelmeye başlayan modüler buhar kazanı sistemlerinde kazan besleme suyu anlık olarak takip edilmekte ve duruma göre sürekli müdahale edilmektedir. Bu işlem, kazana giren besleme suyunun sürekli stabil ve aynı değerde olmasına olanak tanımaktadır. Ayrıca besleme sularının kontrol edilmesi sayesinde kazanların kullanım ömrü uzatılmakta, bakım ve onarım gereksinimleri azaltılmakta ve kazan işletme maliyetleri de minimum düzeye indirilmektedir.
Ayrıca ilginizi çekebilir: Su Sertliği Ne Anlama Gelir?